Page 9 - Kravat Fanzin Haziran 2016 Sayısı
P. 9

Aradan ne kadar vakit geçti hatırlamıyorum. Hava kararmı tı ve
            yanımdaki omzumu dürterek “Geç oldu garda  otobüsün
            gelmeyecek mi git bi sor.” dedi. “Otobüs beklemiyorum abi, yeni
            geldim buraya.” dedim. “Ne bekliyon la o zaman saatlerdir” diye
            çıkı tı. “Bilmiyorum ki” deyip yüzümü çevirdim. “Hıyara bak
            biz de yolcu ederiz diye bekliyoz ha burda.” diye homurdanmaya
            ba ladı. Söylendi söylendi en sonunda ayağa kalktı. “Kalk la
            gidiyoz madem” deyip çantamı kavradı. Reddedemezdim çünkü
            “hiç kimse”ydim. Kalktık, gittik.


            II


            “Usta çayla bizi ustaa”


            Anlatmaya ba ladı İsmet. Aslında anlatmaya devam etti, çünkü
            tanı tığımız günden beri durmadan anlatıyordu. Susmak nedir
            bilmiyordu. Ben de pür dikkat dinliyordum. Anlattıklarını har
            har ne hafızama kaydediyordum. İnanması güç lakin kayda
            değer  eyler anlatıyordu her defasında.


            Çok acı çekmi  İsmet. Siz acı çekmenin ne olduğunu ondan iyi
            bilirsiniz elbet. Ama İsmet’ten duyduklarımı anlatmama da izin
            verin. Nereli olduğunu hiç bilmediğim, daha doğrusu bilmek
            dahi istemediğim bu Anadolu evladı, aynı benim gibi yapayalnız
            dü mü  koskocaman  ehre. Ailesi hakkında anlattığı ve benim
            bildiğim tek  ey ailenin tek çocuğu olduğu. Ebeveynlerinin ev
            dâhilinde birbirlerine sözlü- ziki  iddet uygulamalarına taham-
            mülü kalmadığına hükmedip bir gece ansızın evden kaçmaya
            karar vermi . Hiç kimselere haber vermeden binmi  otobüse,






                                            6
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14