Page 12 - Kravat Fanzin Ocak 2016 Sayısı
P. 12

Bir  ey ki, bazen alelade çokça karanlıkta


                    Ben kronolojiyi sevmem sevgilim.


                    Aramızda puslu, sevimsiz bir gökyüzü ve geceden
            dı arıda bırakılıp sabaha kar ı çiy tutmu  bir masa var.
            Yeryüzünde gözle görülebilen yalnızca ikisi kalmı  ve son
            kozlarımı oynayabilmem için bana hiç yardımcı olmuyorlar.

            Oyun mu dedim? Kafanı uzatıp “Bu bir oyun değil.” diyor-
            sun beynimdeki bir kıvılcımın sönmek üzere olan nok-
            tasından. Aslında oyun demedim. Aklımdaki dü ünce
            kervanı dilimin çok uzağından, nörolojimin çöllerinden
            geçiyor. Bulu muyor çerçevesinde rasyonalitenin. En niha-
            yetinde sözcüklerin mayınlı arazisinde çıldırmı  gibi kaçı -
            maktansa, kendime yeni patlayıcı kom ular edinmeyi tercih
            edi im, en belirgin özelliğim olarak hafızalara kazınıyor. İlk
            on be  dakika. Oturuyorsun oturmasına da, ellerin mesela
            Orta Dünya’dan geçen bir bulut, gözlerin sarı sayfalarda ve
            üstelik hükümsüz. Hal hatır faslı nefes alıp vermekle geçi-

            yor. “Ben bu  ehirde bir çöplüğüm, hatta bu  ehrin
            çöplüğüyüm.” diyorum. Sen gözünü yeni açıyorsun.


                    Bir gece; gecelerimizin en kısa sürdüğü gecelerden.
            Bütün çiçeklerini ve  lizlerini mevsimine göre takınıp
            toprak olduğun, içinde özgürlüğe ve felaketlere gebe arzular
            ta ıdığın, yani tüm doğallığınla, nasıl desem, o an orada her
             ey gibi bulunduğun bir gece. Bana “anlat” diyorsun.
            Mesela bir hikâye... Çok dü ünmüyorum, muhtaç i çiler

            gibi tez canlı bir amadelikle anlatıyorum.



                                            10
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17