Page 4 - Kravat Fanzin Ocak 2016 Sayısı
P. 4
O gelene kadar kendime biraz çeki düzen vermeliyim
diye dü ündüm ve ‘tualed’ yazan kapıdan içeri girdim.
Saçımı sağa taradım, yüzümü yıkadım, üç gün kalıcı
parfümümü sıktım iki defa. Artık hazırdım, imdi güzel bir
konum belirleyip onu beklemek gerekiyordu. Bekleyecektim
çünkü bir bulu ma için iki insandan ziyada mekân ve
zaman gerekir öncelikle. Bunu herkes bilir. Ben mekânı
tutturmu tum ama zamanı değildi. Kendi çirkinliğimi onun
gözlerinden saklayacak güzel bir masa seçtim ya da insanlar
onun güzelliğini görüp “Böyle kadınlar neden öyle
erkeklerle birlikte. Kesin çok parası vardır.” diye dü ünme-
meleri için. Çünkü çok param yoktu. Duvar tarafındaki
sandalyeye bıraktım ağırlığımı. Böylece arkamı sağlama
almı olacaktım, hem belki o da arkasındaki bo luğun
tedirginliğiyle çekinerek hareket edecekti. Biraz da o
konu urken sıkılırsam diğer masaları izlerim diye oturdum
o sandalyeye. Muza er bir komutan gibiydim bunları
dü ünürken ve bir o kadar kurnaz.
Biraz sonra sınır kapısından sarı saçlarının –ve tabii
ki ka larının- altındaki ye il gözleriyle adeta anlıurfaspor’u
andıran orta boylu uzun havalı bir kadın, O, içeri girdi.
Belki de bu yüzden deniz kıyısındaki bir balıkçı yerine
sokak arasındaki kebapçıda bulu mayı teklif etmi ti. Masaya
doğru yakla ınca ayağa kalkıp elini sıktım, kayboldu
avucumda. Yağmurun da böyle küçük elleri vardır diye
geçirdim içimden. Oturduk. Önce kar ılıklı sustuk biraz.
2